Klinik
Lokal
10 DK
10 DK
1 Gün
Erkeklerde sertleşme problemi (iktidarsızlık), “erektil disfonksiyon”, “impotans” (empotans) veya “ereksiyon problemi” olarak da bilinmektedir. Ereksiyon, penisin sertleşmesi, dikleşmesi anlamına gelmektedir. İş ve eş sorunları, ekonomik sorunlar, ruhsal gerginlikler, yorgunluk, ilişkideki diğer problemler vb. nedenlerden dolayı her erkek hayatının bir döneminde ereksiyon, yani sertleşme problemiyle karşılaşabilir. Bu doğal ve olağan bir durumdur. Çünkü her zaman ve bütün koşullarda yeterli ereksiyonun sağlanmasını beklemek olağan bir durum değildir. Fakat ereksiyon problemi sık tekrar eder, ısrarcı olursa ve cinsel birleşmeyi sık engellerse bu durum tedavi gerektirir. İktidarsızlık, cinsel isteksizlik değildir. Boşalma sorunlarından farklıdır. Ve erken boşalma veya kısırlıkla kesinlikle karıştırılmamalıdır. İktidarsız bir erkek orgazm ve baba olabilir. Yani sertleşme sorunu yaşayan bir hasta cinsel istek duyabilir ve sorunsuz bir şekilde boşalabilir.
Yaş faktörü, sertleşme problemi yaşayanlarda (erektil disfonksiyonda) önemli bir yer tutmaktadır. 40 yaş üstü erkeklerde görülme sıklığı artmaktadır. Erkeklerin hayatları boyunca sertleşme ile ilgili sorunlu dönemleri olabilir, ama 40 yaşın altında kalıcı sertleşme problemi nadirdir. Bu oran yaşla giderek artar ve 70 yaşındaki erkeklerde %65 oranında sertleşme problemleri vardır. İlerlemiş yaşlarda yaşlılığa bağlı bir takım değişiklikler meydana gelse de, bu değişiklikler her zaman sertleşme sorununa neden olmaz. Çoğu erkek yaşlılıkta sertlik için daha çok penil stimülasyona (penisin dokunularak uyarılması) ihtiyaç duyar, penisin ereksiyon halindeyken olan sertlik derecesi azalır ve cinsel ilişki sırasında herhangi bir dikkat dağınıklığı, sertliğin kaybına neden olur. Cinsel ilişki sıklığı azalmıştır, ama ilişki aynı oranda tatminkardır. Bu da erkeğin kendini iyi hissetmesi için çok önemlidir.
Ereksiyon, yani sertleşme, sağlıklı bir penis ve sinir sisteminin doğal bir refleksidir. Penisin anatomik yapısında veya sinir sisteminde yaşanan herhangi bir sıkıntıda bu refleks zarar görebilmektedir.
Anatomik olarak penisin içinde idrar yoluna paralel iki adet corpora cavernosa adı verilen süngersi silindirler vardır. Erkek cinsel açıdan uyarıldığında sinir sistemi penisi canlandırması için uyarır. Penisin adalesi ve penise gelen atardamarları, süngersi silindirlerin içerisindeki sinüzoidleri kanla doldurmak için gevşerler. Bu da organın genişleme ve sertleşmesi ile ereksiyonu sağlar. Sinüzoidlere kanın dolmasıyla birlikte organ içerisinde artan basınç ve gerilme venleri baskı altında alır ve bir nevi dolaşım engellenerek kan akımı ayarlanmış olur. Kan akımının bu şekilde ayarlanması ereksiyonun devamlılığını sağlar. Bu olayın meydana gelmesinde, beyin, omurilik, sinirler, kan damarları, penis düz kası ve hormonlar rol alır. Süngerimsi silindirlerin adaleleri beyin ve omurilikteki özel merkezler tarafından idare edilerek penisin ereksiyon ve gevşemesini sağlarlar. Bu merkezler cinsel temas, erotik uyarılar veya fantezilerden etkilenerek ereksiyonu sağlarken, endişe, güvensizlik, heyecanlanma, korku ve stres de ereksiyonu olumsuz etkilerler.
Sertleşme sorununun çoğu zaman birden fazla nedeni vardır. Nedenler psikolojik, fizyolojik veya her ikisinin kombinasyonuna bağlı olabilir. Psikolojik ve fizyolojik nedenlerin birbirinden ayrımı tedavi seçimi açısından önemlidir. Sertleşme sorununun nedenleri 3 ana grupta incelenebilir:
Stres, sürekli mesleki baskı, meslek ve aile yaşamında başarısızlık duygusu, eşler arasında sürekli yaşanan problemler, bedensel antipati ve kadının gebe kalmasından duyulan korku, başarısız olma korkusu, cinsellik hakkında yanlış bilgilenme veya keşfedilme, reddedilme, üzüntü vb. nedenlerden kaynaklanan anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sıkıntılar sertleşme sorununa neden olabilir. Evlilik ile ilgili sorunlar; ilişkide rol dengelerinin bozulması, kadın eşin baskın karakter yapısı, evlilik ile ilgili olumsuzluklar, iletişim problemleri, aldatılma veya aldatma erkeklerdeki sertleşme problemlerine neden olabilir. Erkeğe bağlı olarak cinsellik ile ilgili olumsuz algılar, katı, kuralcı, geleneksel aile yapısı, katı dini ve ahlaki kurallarla yetiştirilme, hiçbir cinsel bilginin verilmemesi erkeklerdeki sertleşme problemine yol açabilir. Çocukluk, ergenlik dönemlerinde yaşanılan cinsel travmalar; taciz, tecavüz, suiistimal, ensest ilişkiler, ilk cinsel tecrübenin kötü sonuçlanması, bilgi ve tecrübe eksikliği de erkeklerde sertleşme sorunlarına neden olabilir. Hem bilinçsiz hem de intrapsişik ve çiftle ilgili çatışmalar sertleşme bozukluklarına neden olabilir. Bu çatışmaların savunmasız olan erkekte cinsel faaliyete dahil olmak üzereyken ortaya çıkması muhtemeldir. Bununla birlikte, klinikte gördüğümüz ereksiyon bozukluklarının birçoğu daha basit, çok daha kolay düzeltilebilen duygusal faktörler tarafından üretilmektedir. Bunlar, performans anksiyetesini, kadın tarafından reddedilme korkusunu, geçmişte yaşanan ereksiyon zorluğu deneyimi nedeniyle iktidarsızlık beklentisini, kadının tatmini ile aşırı biçimde ilgilenilmesini ve kültürel olarak indüklenen cinsel zevk hakkındaki suçluluk duygusunu kapsar.
1 – Risk faktörlerinin başında kalp-damar hastalıkları gelmektedir. Kalp hastalıklarına yol açan aşağıdaki risk faktörleri aynı zamanda sertleşme sorunu için de risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır:
2 – Kronik hastalıklar önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Bu hastalıkların başında diyabet, hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği gelmektedir.
3 – Kronik hastalıklar için sürekli ilaç kullanımı da risk faktörleri arasında değerlendirilmektedir.
4 – Bazı ameliyatlar: radikal prostatektomi gibi prostat kanseri ameliyatları, rektum kanseri ameliyatları, mesane kanseri ameliyatları, aorta cerrahisi, kalp bypass ameliyatları sırasında leğen bölgesine ve sinirlere zarar verebilmektedir.
5 – Damar tıkanıklığını artıran faktörler, kalp-damar hastalıkları ve sertleşme sorunu için risk oluşturur.
Sertleşme sorunu tanısı koymak için, detaylı bir hikaye alımı, fizik muayene ve laboratuvar testlerinin yapılması gerekir.
Tedavide sertleşme sorununun nedeni belirlendikten sonra kişiye özgü bir tedavi planı oluşturulur. Sertleşme sorunu olan kişilere öncelikle diğer kronik hastalıkların (örneğin; diyabet, hipertansiyon) tedavisi ve kontrolü önerilir.
Sertleşme sorununun tedavisi kişinin yaşına, sağlık durumuna, sorunun şiddetine ve kişisel tercihlerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle tedavi seçenekleri, bir sağlık uzmanı ile detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.
+90 535 463 53 33
info@cemozluk.com
+90 535 463 53 33
© 2024 Op. Dr. Cem Özlük | Tüm Hakları Saklıdır.
YASAL UYARI Bu web sitesinde bulunan yazıların, resimlerin ve tüm içeriklerin tamamı sadece bilgilendirme amaçlıdır. Bir uzmana danışılmadan bilinçsizce yapılmaya çalışılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zararlar nedeniyle Op.Dr. Cem Özlük sorumlu tutulamaz.
Web Site Editör: Mustafa Aytaç Numan: 0537 979 55 00